T.C. YARGITAY Ceza Genel Kurulu 2018/270 E. - 2020/498 K. Tarih: 03.12.2020

Bir matematikçi Öklid’in teoremlerini nasıl kabul ediyor ise, bir hukukçu da yukarıda açıklamaya çalıştığımız yorum ilkelerini o şekilde kabul etmelidir. Öklid’in 'bir üçgende büyük açı karşısındaki kenar, diğer kenarlardan büyüktür' şeklindeki teoremi nasıl apaçık doğru ise, nasıl bu teorem 2300 yıldır bütün matematikçiler tarafından doğru olarak kabul ediliyor ve uygulanıyor ise, hukukta 'istisnalar dar yorumlanır' ilkesi de o derece apaçık doğru bir ilkedir ve bütün hukukçular tarafından doğru olarak kabul edilip uygulanmalıdır. T.C. YARGITAY Ceza Genel Kurulu 2018/270 E. - 2020/498 K. Tarih: 03.12.2020

2 Haziran 2021 Çarşamba

Etik Dışı Davranışların Nedenleri ve Önlenmesi

Etik dışı davranışlar birçok sebepten ortaya çıkabilmektedir. Bilimsel araştırmayı hazırlayan araştırmacının, eğitim anlamında gerekli yeterliliğinin olmaması (bilimsel yayın tekniklerine hâkim olmaması / yayın etiği kurallarını iyi bilmemesi) sebebiyle bu tarz etik ihlaller, kural dışılıklar görülebilmektedir. İyi niyetli bir araştırmacı sıkı çalışma ve gerekli eğitimlerle bu açığı kapatabilecektir.

 Bilim adamları, bilimsel araştırma yapan akademisyenler gibi yayınlanabilir bilimsel çalışmalar ortaya koyan bireylerin, kendi meslek grubu içerisinde prestijlerini artırma düşüncesi nedeniyle ortaya çıkan etik dışı davranışlardan da söz etmek mümkündür. Daha fazla bilimsel çalışma sunma düşüncesi bu prestij oluşturma çabası ile beraber ortaya çıkabilen bir durumdur. Bu bağlamda yeterli yetkinliği olmayan kişiler daha fazla çalışma yayınlayabilmek için etiğe aykırı tutumlar (başkasına ait yayınları kullanma, kaynak göstermeden yayın hazırlama, sahte kaynak gösterme vb.) sergileyebilirler (Bülbül, 2004).

TÜBA (2002), etik ihlallerinin nedenlerini, bilimsel araştırmalara yönelik eğitim ve disiplin yetersizliğinden kaynaklanan ihlaller, araştırmayı yapan kişinin kişisel özelliklerinden kaynaklanan ihlaller, bilimsel çalışma platformunda çok sayıda ürün vermenin nitelikli/kaliteli ürün vermekten daha fazla itibar getireceği düşüncesiyle ortaya çıkan ihlaller ve mali/ekonomik nedenlerden dolayı yapılan ihlaller olmak üzere dört temel nedene dayandırmıştır.

Yapılan araştırmalar kopya çekme alışkanlığının da etik dışı davranış olduğunu, küçük yaşta kopya çekme alışkanlığı olan bir öğrencinin bu yolla sonuca ulaştığını görmesi, bu davranışı pekiştirerek ileri yaşlarında da “hazırcılık” düşüncesine yönelmesine neden olabileceğini göstermiştir. Dolayısıyla kopya unsuru bir anlamda etik ihlallere temel oluşturuyor denilebilir (Özenç Uçak & Birinci, 2008, s.193).

Lisans öğrencilerinde yoğun olarak görülen; yanlış olduğunun bilinmemesi nedeniyle intihal yapılması, nasıl atıf yapılacağının/kaynak göstereceğinin bilinmemesi, ekonomik kaygıyla eğitim almaları (öğrenmekten çok istihdam edilmek amacıyla okumaları) gibi durumlar, bu öğrencilerin farkında olmadan etik dışı davranışlara yönelmelerine sebep olabilmektedir. Akademisyenlerin/eğitimcilerin bu noktada doğru yönlendirmeler yapması ve öğrencilerin zaman içerisinde edindiği bilgiler öğrencilerin her yıl önceki yıla kıyasla daha az etik ihlal yaptıklarını göstermiştir (Özenç Uçak & Birinci, 2008, s.193-194).

Yapılan araştırmalar bazı psikolojik sıkıntılara ve bazı psikosomatik (psikolojik kökenli olup fiziksel olarak ortaya çıkan) rahatsızlıklara sahip bireylerin normal insanlara göre daha fazla etik dışı davranış sergilediğini, etik ihlal yapmaya daha yatkın olduklarını göstermektedir (Erdem, 2012).

 İnternet ortamında bilgi erişiminin kolaylaşması da etik ihlallerini arttıran bir durumdur. İnternet, e-kitap, online kütüphane, online dergi gibi doğru kullanıldığında faydalı bilgilere ulaşılmasını, zaman ve maliyet açısından kazanç sağlanmasını mümkün kılsa da çok fazla kirli bilgi barındırması nedeniyle intihali arttırdığını görmek mümkündür. Özellikle öğrencilerin ödevlerini “kopyala-yapıştır” sistemiyle kolayca hazırlayabilmeleri, iyi niyetli olmayan, umursamayan, sadece mecbur olduğu için ödev hazırlayan öğrencilerin etik dışı davranışlarda bulunmasına neden olabilmektedir (Özenç Uçak & Birinci, 2008, s.195).

Etik dışı davranışların önlenmesi ve/veya minimuma indirgenmesi sağlıklı bilimsel çalışmalar sunabilmek açısından önemlidir. TÜBA (2002, s.5-6) etik dışı davranışların önlenmesine yönelik yapılması gerekenleri şu şekilde sıralamıştır:

Etik ihlallerinin sınıflandırması doğru yapılmalı ve doğru şekilde değerlendirilmelidir.

Etik dışı davranışın kastlı mı yoksa farkında olmadan mı yapıldığı, mevcut durumda bir “kötü niyet”in var olup olmadığı belirlenmeli ve gerekli düzeltmeler (yayını geri çekme veya aynı yayın organında çalışmanın düzenlenmiş halini tekrar yayınlama) yapılmalıdır. 

Yapılan bilimsel çalışma, yayın veya araştırmaya yönelik şikâyette bulunan kişi ile hakkında şikâyette bulunulan kişi arasındaki çatışmalara engel olmak açısından, iki tarafın da hakları gözetilerek çözüme ulaşılmaya çalışılmalıdır.

Etik dışı davranışa yönelik araştırmalar gizlilik içinde sürdürülmelidir.

Etik ihlal tespit edildiğinde soruşturma yapılan ihlalin boyutuna göre, yasal sürecine uygun şekilde yürütülmelidir.

Bilimsel/akademik hırsızlığı önlemek için ülkeler farklı şekillerde önlemler alabilmektedir. Etik kurul olarak adlandırılan kurumlar bu amaçla faaliyet yürüten kurumlardır ve bilimsel hırsızlığa/sahteciliğe yönelik standartlarla (etik kod) çalışırlar. Çin’de “Bilim ve Ahlak Komitesi”nin kurulması, Amerika’da üniversite öğrencilerine etik ihlallere karşı “Ahlak Sözleşmesi” imzalatılması, yine Amerika’da bazı üniversitelerde özel bir birimin kurulması bu alanda alınan önlemlere örnek gösterilebilir (Özenç Uçak & Birinci, 2008, s.195-196).

Türkiye’de ise Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) bünyesinde kurulan “Araştırma ve Yayın Etiği Kurulu” ve Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) bünyesinde kurulan “Bilim Etiği Kurulu” etik ihlaline karşı faaliyet sürdürmektedir (Özenç Uçak & Birinci, 2008, s.196).

Kansu (2012), bilimsel araştırmalara yönelik etik dışı davranışların önlenebilmesi için yapılması gerekenleri “araştırmayı yapan kişinin eğitimi”, “araştırmayı yapan kişilere yönelik baskıların önlenmesi/gerekli önlemlerin alınması” ve “ekonomik anlamda araştırmacıyı olumsuz etkileyen faktörlerin ortadan kaldırılması” şeklinde sıralamaktadır.

Etik dışı davranışların en aza indirgenebilmesi açısından kesin bir yöntemden bahsetmek mümkün değildir. Bu konuda yapılabilecek en mantıklı hareket etik ihlal yapan kişilerin bilinçlendirilmesi, etik ihlali teşvik edici unsurların azaltılması, “bireyin zorunda olduğu için değil, bilime ve kendi bireysel gelişimine katkı sağlayabilmesi için” araştırma yapmasının teşvik edilmesidir.

Hasan Uğurlu

Kaynakça : Ahi Evran Akademi Sosyal Bilimler Dergisi C.1 S.1 (2020), sf. 73-75

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bilimsel Araştırmada Etik Problemler

Geçmişten günümüze insanlık tarihi boyunca bilimsel araştırmalar insanlığın çizgisine yön vermiştir. Yapılan araştırmalar kimi zaman insanlı...